TikTok sonunda yasaklanıyor! Bugünün geleceği çok belliydi!
ABD’de, Çin merkezli sosyal medya platformu TikTok’un yasaklanması yolunda önemli bir adım atıldı. ABD Temsilciler Meclisi, platformun ülke genelinde yasaklanmasına olanak tanıyan bir yasa tasarısını oy birliği ile kabul etti. Bu karar, ABD’li yetkililerin, TikTok’un Çin hükûmeti ile bağlantılı olduğuna ve kullanıcı verilerini Çin’e sızdırdığına dair uzun süredir devam eden şüpheleri sonucunda geldi. Bu endişeler, zaten birçok ABD eyaletinde, kamu görevlilerinin devlet tarafından sağlanan telefonlarda TikTok’u kullanmalarının yasaklanmasıyla somutlaşmıştı.
Ancak, bu yeni gelişme, yasağın çok daha geniş bir kapsama sahip olacağını gösteriyor. ABD genelinde bir yasak uygulanması gündemdeyken, TikTok, platformu 170 milyon Amerikalı kullanıcı için kaybetmemek adına önemli adımlar atmaya başladı. Bu çerçevede, şirket ABD’deki uygulamasını güncelleyerek, 18 yaş ve üzeri tüm kullanıcılara, platformun yasaklanma ihtimaline dair bir mesaj göndermeye başladı. Uygulamanın açılış ekranında yer alan bu uyarıda, TikTok’un ABD genelinde yasaklanmak üzere olduğuna dair bilgi veriliyor ve kullanıcılar, Kongre üyelerini arayarak, yetkililerle görüşerek, bu yasaklamaya karşı çıkma çağrısında bulunmaya teşvik ediliyor.
TikTok sonunda yasaklanıyor! Bugünün geleceği çok belliydi!
TikTok yönetimi, bu hamleyle, kullanıcı tabanının desteğini mobilize etmeye ve Amerikan halkının sesini Kongre’ye duyurmaya çalışıyor. Şirket, platformun sadece bir eğlence kaynağı olmanın ötesinde, küçük işletmeler için bir pazarlama aracı ve gençler için bir ifade alanı olduğunu vurgulayarak, yasağın geniş çaplı olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çekiyor.
Yasa tasarısının Temsilciler Meclisi’ndeki kabulü, TikTok için ABD pazarında zorlu bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Şimdi, tüm gözler Senato’nun bu konudaki tutumuna ve Başkan’ın olası bir yasağı onaylayıp onaylamayacağına çevrilmiş durumda. Bu süreçte, TikTok ve destekçileri, platformun Amerikan toplumundaki yerini korumak için yoğun bir lobi faaliyeti yürüteceklerini açıkça belirtiyorlar. Bu, teknoloji, özgürlükler ve ulusal güvenlik arasında kritik bir denge kurulmasını gerektiren karmaşık bir mesele olarak öne çıkıyor.
